içinde mi ıslak mı ne!
nereden kime bu kaltak sohbet anlamadın mı
hâlâ?
Ve hâlâ o bulanık ışığın bedenini
yansıtamayacak denli cılız olduğunu?
Kurut
git
inanma
sağıldırlıdığına inandıramazlarsa yokolacak
Dillenmişler.
ağulu mızraklarını ve demonik soluklarını
kullanıyorlar
ferç etmek için.. hayır! felç olduğunuz
kadar oldunuz.
zaten şiirlendiniz, kışkırdınız.. pahalı
oyuncaklarınız
şakıyordu. dudaklarınızın arasından çığlığa
dönüşüp…DÜŞÜRÜLDÜNÜZ.
Göremezdiniz. Göründürülemezdiniz.
ıskalandı ruh.
kanırtıldı eşkâl.
niyetin nimeti geçmediği
haris iktisadını soktuğun bir yer vardı,
orada
kasıklarının altındaki ikinci çekmecede,
egolarının altında
pırııııııl pırıl… karanlık. inkâr…
ve ne mecaz İhanetlere küfrettik
kapıldınız. en şiddetli medenî hâlinizle
kurbanlar balosunaaaa!... Üç-iki-bir-ding-dong!
biraz kâinatınız var mıydı?
nesneler öznelere samimi davranmazsa
o potlaç potlaç bakan gözleriyle seni
yutabilecekleri bir peri masalı
hayâl et haydi. sen de dene
becerebilirsin, Hayâl Et!
Ötekine kilitlediğin kaderine yeni bir
esvap bul.
ıssızında kucağında dursun.
Gitmeyin.. kalın burada. bu mısrada. en
heyecanlı. vahşî. ketûm.
şeytanî meselelere girilmeyeyecekti burada.
hani?
yine kelimelerinize benzediniz. likit.
ah o ne kurnaz nazâr
ne zahirî hüner
muhataplarımız çok malt ve derindeydiler.
kapattıklarına kapanarak tapındılar. rahatsızdılar ve canları yanıyordu. susuzdular.
ve Ben Diğeri isem, aksıyorsa zaman. ufalanıyorsa. ufaksak. minik. anne kucağı.
ekmek kokusu. yalnız oyunlar?