26 Şubat 2005

zırıltılar

çoktan üstümden attığımı zannettiğim varlığımı önüme seren kalabalığın aptal bakışlarını üleştiriyorum kendi oyunlarına..
hiçlik..
sessizlik.. bir hezimet bu! inançla inançsızlık arasında kıvranan ruhlarına bakıp, kentin yeniden yaradılışına dair bir safsata üretiyorum..
meğer gerçekten herşey yalanmış..
ben de bu yalanlara katlanmaya çalışan ufacık bir kobaymışım..
tüh!
aramızda mesâfe bıraksam bir boka benzeyecek miydi hislerimiz?
kaç kalibrelik bir niyetti
ne pahasına umutlarımız?
kaçtan satışa çıkmıştı kuruntularım; bunu bir ben bilmeliyim! bir ben tefekkür etmeliyim.. birileri hep oynuyor, birileri hep susuyor
du..

Hiç yorum yok: